Formula 1 Dünya Şampiyonası takviminin en aykırı yarışı olan Monako Grand Prix’si geride kaldı. Monako sokaklarında düzenlenen yarışa sıralama turlarından itibaren çok iyi bir başlangıç yapan İspanyol boğası Fernando Alonso, sezonun ikinci birinciliğini aldı.
McLaren Mercedes’in keşfi olan Lewis Hamilton ise yarışı biraz da ’takım emri’ sonucunda ikinci sırada tamamladı. Bu ikincilik Mclaren Mercedes’e bu sezonun ikinci duble keyfini yaşatırken, Ferrari pilotu Felipe Massa yarışı başladığı gibi üçüncü sırada tamamladı.
Öyle bir şehir düşünün ki, gündelik hayatın aktığı, gerek trafik kuralları ile gerek insanlarıyla tamamen normal bir hayatın hüküm sürdüğü bir şehir olsun bu. Tamam biraz zengin de olsun. Yani sokaklarında bizden biraz daha fazla lüks otomobil olsun, yollarda yürüyenler sanki moda defilelerinden fırlamış gibi görünsün. Ama istediği kadar lüks olursa olsun gözünüzden otomobilleri ışıklarda beklerken, yayaları kaldırımlarda yürürken geçirin. Şimdi gözünüzün önünde asfaltın üzerinde ilerleyen normal bir otomobili hayalinizden çıkarın ve tam hızla birinciliğe doğru ilerleyen bir Formula 1 otomobili koyun. Ya da yaya geçidinde beklerken önünüzden birden olanca hızıyla son iki yılın şampiyonu Fernando Alonso’nun geçtiğini düşünün. Efendim, imkansız mı? Elbette bu imkansız bir şey ama Monako için durum kesinlikle öyle sandığınız gibi imkansız değil.
NORMAL YOLLAR PİSTE DÖNÜYOR
Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan ve son derece küçük bir yüz ölçüme sahip olan Monako’da hayat biraz hızlı yaşanıyor. Dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Monako sokakları Formula 1 yarışları düzenlenmediği zaman tipik bir şekilde hayatını sürdürüyor. Yani trafik akıyor insanlar kaldırımlarda yürüyerek işlerine güçlerine gidiyor. Fakat aylardan mayıs oldu mu işte o zaman bütün her şey değişiyor. Şehrin bildik sokaklarında birden hummalı bir çalışma başlıyor ve sıradan diye görülen yollar Formula 1’in en önemli yarışlarından birine ev sahipliği yapmak için kılık değiştirerek dünyanın en eğlenceli pistine dönüşüyor.
Dar sokaklar, bulvarlar, tüneller birden bire Formula 1’in en önemli yarışı için bir gelin gibi hazırlanıyor ve her yana kurulan tribünler seyircileri ağırlamaya başlıyor. Bununla birlikte yarışın en önemli özelliklerinden bir tanesi de lüks yatlar üzerinden seyreden önemli bir kalabalığa sahip olması. Yani yatların üzerinden en çok seyredilen yarış Akdenizin olanca güzelliği ile Monako Grand Prix’si.
AYKIRI BİR YARIŞ
Gerçekten de söz ettiğimiz gibi Formula 1’in hatta motorsporlarının en aykırı yarışlarından birisi Monako Grand Prix’si. Geçtiğimiz yıl Michael Schumacher’in sıralama turlarında yaşadıkları yüzünden hiç gündemden düşmeyen Monako Grand Prix’si bu yıl ise büyük bir sakinlikle tamamlandı. Sıralama turlarında geçtiğimiz hafta takım arkadaşına karşı üstünlük kuramadığından söz ettiğimiz McLaren Mercedes pilotu Fernando Alonso en hızlı zamana imza attı. Alonso böylelikle dar sokaklar nedeniyle geçişin oldukça zor olduğu yarışta sıralama turlarında çok önemli bir avantaj elde etmiş oldu. Ancak takım arkadaşı Lewis Hamilton, Alonso’nun hemen arkasında yer alarak soluğunu yine takım arkadaşının ensesine dayadı. Üçüncülük sırasında ise Ferrari ile son iki yarışı kazanan Felipe Massa yer buldu.
Ferrari’nin büyük umutla transfer ettiği Kimi Raikkonen ise eski takımı McLaren Mercedes’de olduğu gibi yine konsantrasyonunu kaybetmiş bir görüntü çizmeye başladı. Sıralama turlarında kaza yapan Kimi Raikkonen söylediğimiz gibi geçişin neredeyse imkansız olduğu Monako’da yarışa 15’inci sıradan başlayabildi.
Yarış çok sakin geçti
McLaren Mercedes pilotlarının ilk iki sırada başladığı yarış aslında umulandan daha da sakin geçti. Bir ara Fernando Alonso hata yapıyor gibi görünse bile yarış sonuna kadar yerini korumayı başardı. Pit-stoplar sırasında liderliğe yükselen Lewis Hamilton yine ilk yarış galibiyetini elde edememiş olsa bile start aldığı beşinci yarışta da adını podyuma yazdırma başarısını gösterdi. Ferrari pilotu Felipe Massa ise yarışın başında daha istekli bir tablo çizdi. Fakat büyük her an kaza yapma riski bulunan yarışta Massa daha sonra üçüncü sıradaki yerine razı olmuş bir tablo çizdi ve yarışı da iki McLaren Mercedes’in arkasında üçüncü sırada tamamladı. Fernando Alonso elde ettiği bu birinciliğin ardından Pilotlar Şampiyonası’nın lideri olurken, Lewis Hamilton ise aynı puanla ikinci sırada yer alıyor. Yani Formula 1’de şimdi görünen tablo iki McLaren Mercedes pilotunun birincilik koltuğunu paylaşmakta oldukça kararlı olduğu.
Takım emirleri artık kalkmalı
Monako Grand Prix’sinde en çok merak edilen konu ilk iki sırada yer alan McLaren Mercedes pilotlarının nasıl bir start alacağıydı. Çünkü yan yana gelen ikiliye bir takım emrinin gelip gelmeyeceği merak ediliyordu. Start verildiğinde bir anda tüm gözler bu iki otomobilin üzerine çevrildi. Oldukça sakin bir şekilde geçilen startın ardından iki otomobil başladıkları gibi yarışa devam etti. Fakat burada bana göre biraz olsun takım emri kokusu vardı. Çünkü çok iyi start alan iki pilot arasında Hamilton ikinci sıradaki yerine çok kolay razı oldu ve takım arkadaşının arkasında kalmayı tercih etti.
Monako yarışı Formula 1’de rekabetin artması için artık takım içinde de mücadelenin olması gerektiğini net olarak ortaya koydu. Hamilton’un takım emriyle ikinci sıraya razı olması, bu sezonda neler yaşayacağımızı göstermesi açısından önemliydi. Tabiki, büyük yatırımlar yapan takımlar için strateji çok önemli. Ama Hamilton serbest bırakılsa, son iki yılın şampiyonunu rahat bir şekilde geçebileceğini herkese kanıtladı.
Raikkonen başaramadı
Sıralama turlarında kaza yaparak yarışa 15’inci sıradan başlamak zorunda kalan Ferrari pilotu Kimi Raikkonen tüm denemelerine rağmen yarışı iyi bir yerde tamamlayamadı. Gerçi elde ettiği sekizincilik kazanılan bir puan için iyi olarak yorumlanabilir ama şampiyonluk elde etmesi için takıma dahil edilen bir pilottan herhalde Ferrari daha fazlasını bekliyor olması. Yarışı tam dolu bir yakıt deposu ile başlayıp tek pit-stop stratejisi uygulayan Kimi Raikkonen rakipleri ikişer kez pit-stop yapmasına rağmen ancak sekizincilik kürsüsüne çıkabildi. Ne diyelim hiç olmamasından herhalde bir puan daha iyidir.
PO FMS’e ilk puan Monako’da geldi
Petrol Ofisi FMS Takımı sezonun ilk puanını dünyanın en zorlu yarışlarından biri olan Monako Grand Prix’sinde elde etti. Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın bir alt kategorisi olan GP2 Şampiyonası’nda start alan Petrol Ofisi FMS Takımı sezonun üçüncü yarışı olan Monako Grand Prix’sinde takımın yeni pilotu Antonio Pizzonia ile ilk puanını aldı. Yarışı sekizinci sırada tamamlayan Antonio Pizzonia otomobiline iyice alışmış bir görüntü sergilerken takımına 1 puan kazandırmayı da başarmış oldu. Akaryakıt dağıtım ve madeni yağ sektörünün lideri Petrol Ofisi, Formula 1’in bir alt kategorisi olan GP2’da "Petrol Ofisi FMS Team" takımıyla uluslararası platformda yarışarak Türkiye’nin ve Petrol Ofisi’nin adını bir kez daha tüm dünyaya duyurmuş oldu.
Volkan Işık 3 puanla dönüyor
Avrupa Ralli Şampiyonası’nın üçüncü ayağı olan Hırvatistan Rallisi’nde Fiat Punto Super 2000 ile Avrupa Şampiyonluğu için start alan Volkan Işık-Kaan Özşenler ikilisinin yakasını şanssızlıklar yine bırakmadı. 24-26 Mayıs tarihleri arasında Hırvatistan’da düzenlenen yarışa ekibimiz aslında çok iyi bir başlangıç yaptı.Yarışın ilk gününde rakiplerinin önünde birinci sırada finiş gören Volkan Işık-Kaan Özşenler ikilisi ikinci güne oldukça moralli başladı. Toplam 110 otomobilin start aldığı yarışın ikinci gününün henüz 2 kilometresinde motor problemi ile karşılaşan ekimiz yarışa veda etmek zorunda kaldı. Volkan Işık ilk gün sonunda elde ettiği başarılardan dolayı kazandığı 3 puan ile ülkemize dönmüş oldu. Ekibin şimdiki hedefi ise sezonun dördüncü ayağı olan Polonya Rallisi.